Aynı Dil, Kültür ve Nesildeki İnsanları Ayıran Tek Duvar; Berlin Duvarı

Tarih boyunca inşa edilen duvarlar arasında aynı dil, kültür ve nesildeki insanları ayırma amacıyla oluşturulan tek duvar; Berlin Duvarı


Almanya, 2. Dünya Savaşı’nı kaybettikten sonra Müttefik Devletlerin aralarında yaptığı anlaşmaya göre Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, İngiltere ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin kontrolüne bırakılmak üzere dört bölgeye ayrılır. Müttefik Devletler arasında yapılan anlaşmada tek ve demokratik bir devletin kurulması kararı mevcuttur. ABD, İngiltere ve Fransa bu karara uymayarak 1948 yılında kendi idarelerindeki bölgeleri birleştirerek Federal Almanya Cumhuriyeti’ni kurar.

İşgal altındaki Almanya. Mor kısım Batılı Müttefikler'in Temmuz 1945'te çekildiği Sovyet bölgesidir.
İşgal altındaki Almanya. Mor kısım Batılı Müttefikler’in Temmuz 1945’te çekildiği Sovyet bölgesidir.

Bu gelişmeden sonra SSCB’nin idare ettiği doğu bölgesinde Alman Demokratik Cumhuriyeti kurulur. Kapitalist bir ekonomik yapıyla yönetilen Federal Almanya Cumhuriyeti “Batı Almanya”, sosyalist bir rejimle yönetilen Alman Demokratik Cumhuriyeti ise “Doğu Almanya” olarak anılır.

Soğuk Savaş döneminde Doğu Almanya vatandaşlarının Batı Almanya’ya çeşitli nedenlerle yoğun bir şekilde göç etmesinden dolayı 1952 yılında sınırlar tamamen kapatılır. Buna rağmen 1961 yılına kadar göç edenlerin sayısı 2.7 milyonu bulur. Doğu yönetimi nüfus kaybının önlenmesi için 13 Ağustos 1961 tarihinde geçiş için için en çok kullanılan Berlin sınır hattına duvar örülmesini kararlaştırır. Duvarın yapımına, batıya geçişin yoğun olduğu diğer bir bölge olan Bernauer Strasse’deki apartman blokları arasındaki sokaklar kapatılarak başlanır. Bu cadde, apartmanların pencerelerinden atlayan ya da tünel kazarak kaçmaya çalışan insanlara tanıklık etmiştir.

13 Ağustos 1961 günü duvar örülmesi kararı alınınca bir gecede Doğu ve Batı Berlin arasındaki sınır dikenli tellerden çitler ile çevrilir. Yıllar boyunca aşamalı olarak sınır yapıları değişir ve yenilenir. 1965 ve 1975 yıllarında geçirdiği değişimler sonucunda duvar temiz ve pürüzsüz bir yüzey haline gelir. Geçmenin imkansız olduğu bu yapıya Doğu Almanya yönetimi Batı’ya karşı niteliksiz ve acımasız bir çehre sergilemek istemediğinden büyük önem verir.

Berlin’in doğusu ile batısını ayıran sınır, sadece duvardan ibaret değildir. Batı Berlin’de yaşayanlar duvarın kendilerine bakan kısmına dokunabilirken doğuda dikenli tellerden yapılan ikinci bir iç duvar bulunur ve bunun sayesinde güvenli bir koridor oluşur. Güvenliğin tam anlamıyla sağlanması için iç duvarı geçtikten sonra tekrar dar bir koridor ve elektrikli sensörleri bulunan çitler yer alır. Bu çite dokunulduğunda sensörler en yakın karargahda sinyal gönderir. Sensörlü çitlerden sonra bekçi köpekleri bulunur ve bu alanın zemininde de çiviler ve dikenli teller bulunur. Ayrıca dışarıda da bir çok sınır elemanı mevcuttur.

1989 yılına kadar üç yüzden fazlaya ulaşan gözetleme kulelerinden bugüne yalnızca üç tanesi kalır. Son olarak gözetleme kulelerinden sonra sınır birlikleri için lojistik hattı bulunur ve yol ile duvar arasında araçla kaçışların engellenmesi için rampa yapılır. Bu bölgeye devriye askerlerinin dahi geçmesi yasaktır. Son olarak özellikle karanlıkta daha iyi bir görüş elde edebilmek için beyaza boyanmış duvar yer alır.

1989 yılında çeşitli siyasal olaylar, hükümete karşı gösteriler ve ayaklanmalar gerçekleşir. O yaz binlerce genç Varşova, Prag ve Budapeşte’de bulunan Batı Almanya elçiliklerine sığınır ve batıya göç etmelerine izin verilir. Yaşanan bu karışıklık ve olaylara rağmen Doğu Almanya Hükümeti 7 Ekim 1989’da kırkıncı yılını törenlerle kutlar. Bunun üzerine hükümet daha şiddetli eleştirilerle ve protestolarla karşılaşır.

Bu olayların sonucunda hükümet, 9 Kasım 1989 günü vatandaşlarının batıya özgürce seyahat edebileceklerini açıklar ve böylece duvar resmi olarak işlevini kaybeder.

Duvarın yıkımı sınır görevlileri tarafından ağır makinelerle gerçekleştirilir ve binlerce insanın hatıra olarak duvardan bir parça kopartıp evine götürmesiyle birlikte sadece birkaç ay içinde duvarın büyük bir bölümü ortadan kalkar.
Soğuk Savaş döneminin önemli sembollerinden olan duvar yirmi sekiz yıl boyunca Berlin’i ikiye ayırmış, acı olaylara sebebiyet vermiştir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir