Selimiye Cami ve Bilinmeyenleri

Osmanlı İmparatorluğu’na 88 yıl başkentlik yapmış Edirne’deki en önemli yapılardan Selimiye Camiyi yakından tanımak, Mimar Sinan’ın ona “Ustalık Eserim” demesinin nedenlerini keşfetmek ister misiniz?

Selimiye Cami Hakkında Bilgi

Osmanlı İmparatorluğu’na uzun yıllar boyunca başkentlik yapmış Edirne’nin sembollerinden biri haline gelen Selimiye Cami, Mimar Sinan ve onunla birlikte çalışan yaklaşık 15.000 kişilik bir ekip tarafından 1568-1574 yılları arasında yapılmıştır. Padişah II. Selim’in yapımına karar verdiği yapı, tasarımındaki detaylarla birlikte dünya mimarlık tarihi açısından da değerli bir eser olarak karşımıza çıkmaktadır. İmparatorluğun gücünü yansıtan bir simge olarak da nitelemenin mümkün olduğu Selimiye Cami, şehrin her tarafından görünen kubbesi sayesinde Mimar Sinan’ın tasarım konusundaki yeteneğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Caminin geniş kubbesini destekleyen ayakların caminin iç alanını bölmüyor oluşu da yine Mimar Sinan’ın dehasını gözler önüne seren bir diğer unsur olarak belirmektedir. Selimiye’nin tasarımının dikkat çeken noktalarından bir diğeri de; caminin minareleridir. Çünkü Selimiye Cami’nin minareleri 85 metre uzunluğunda olmalarına rağmen sahip oldukları zarif görünümleriyle çağının en şık ve eşsiz minareleri olmuştur. Minarelerin iki tanesinin şerefelerine birbiriyle kesişmeyen 3 farklı merdiven yerleştirilmiştir. Aynı anda yaklaşık 6.000 kişinin içinde ibadet edebildiği Selimiye Cami, dışıyla herkesi hayran bıraksa da; asıl iç mekanın kusursuzluğuyla görenlerin beğenisini kazanmaktadır. Caminin içinde İznik çinileri, sedefli süslemeler, ahşap süslemeler ve hattatların kalem işlerinden yararlanılmış ve böylelikle Selimiye’nin içi giden herkesi hayran bırakan bir yapıya dönüşmüştür.

Selimiye Camisi ve Külliyesi

Selimiye Cami’nin Özellikleri

  • Caminin iç alanı 1620 metrekareyken, toplam alanı 2475 metrekaredir.
  • Selimiye’nin kubbesi bugün dahi çok önemlidir. Çünkü kubbenin boyu yerden 43.30 metre yüksekliktedir ve çapı da 31 metreden daha geniştir. Selimiye, geniş kubbesindeki işlemelerle, çinilerle ve süslemelerle gören herkesi hayran bırakmaktadır.
  • Daha önce yapılan camilerde kademeli artan kubbe tekniğinden yararlanılırken; Selimiye’de tek bir kubbenin inşa edilmesi bu camiyi dönemindeki diğer yapılardan farklılaştırmıştır. Tek kubbe özelliği, caminin içinin aydınlık ve ferah olmasını beraberinde getiren bir etmen olmuştur.
  • Caminin minarelerinin uzunluğu 70 metreyi aşkındır ve çapları da 3.80 metredir. Camide toplamda 4 tane minare vardır.
  • Selimiye’nin mihrap ve minberi döneminin mermer işçiliğindeki en önemli başyapıtlarındandır. Kullanılan mermerlerin cami yapımında kullanılması için özel olarak Marmara Adası ve Kavala’dan getirildiği bilinmektedir.
  • Yapıda kullanılan çiniler sıraltı tekniğiyle İznik’te yapılmış ve Edirne’ye getirilmiştir. Ayrıca çinilerde 101 farklı model lale figürü kullanıldığı da cami ile ilgili bilinen bir diğer bilgidir.
  • Cami, Yıldırım Bayezid’in yaptırdığı Baltacılar Koğuşu’nun kalıntıları üzerine inşa edilmiştir.
  • Kubbenin altında yer alan “ Hünkar Mahfili” de camiyi görenlerin hayran kaldıkları unsurlardan bir diğeridir. Çünkü mahfil, mermerden yapılan 12 sütundan oluşmuştur. 2 metre yüksekliğindedir ve göz alıcı süslemeleriyle ünlüdür.
  • Selimiye Külliyesi’nin tam merkezinde bulunan caminin dış avlusunda Darül Sıbyan, Darül Kurra, Darül Hadismedreseleri, kütüphane ve Muvakkithane bulunmaktadır. Külliyeyi desteklemesi için yapılan istinat duvarının altında da camiye gelir sağlayan Arasta Çarşı bulunmaktadır.
  • Selimiye Cami, 2011 yılında kültürel varlık olarak UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilmiştir.

Neden Edirne?

Selimiye Cami’nin Edirne sınırları içerisinde inşa edilmesinin nedenlerini merak edenlerin sayısı oldukça fazladır. Özellikle böyle önemli bir yapının neden İstanbul’da inşa edilmediği de insanların kafalarındaki soru işaretlerindendir. Bu durumun nedenleri;

  • İstanbul’da şehrin her yanını görecek yükseklikteki arsaların zaten başka yapılarla dolu olmasının caminin Edirne’de yapılması kararında etkili olduğu söylenmektedir. Kısacası İstanbul’da uygun bir arsa olmayışı devlet büyüklerini Selimiye’yi Edirne’de yapmaya itmiştir.
  • Caminin Edirne’de inşa edilmesinde II. Selim’in gördüğü bir rüyanın etkili olduğu da düşünülmektedir. Rüyaya göre caminin Edirne’de olmasını Hz. Muhammed öğütlemiştir.
  • Caminin Edirne’de inşa edilme nedenini II. Selim’in bu kente duyduğu derin sevgi ve bağlılıkla açıklayanların sayısı da azımsanmayacak kadar çoktur.

    Osmanlı İmparatorluğu’na 88 yıl başkentlik yapmış Edirne’den bir manzara

Selimiye Camisi’ne Dair Detaylar

Selimiye Cami Ters Lale Hikayesi

Selimiye Cami’ye giden herkesin yapıyla ilgili görmek istedikleri detaylardan biri de; müezzin mahfilinin mermer ayaklarından birinde yer alan ters lale figürüdür. Bu lale figürüyle ilgili birbirinden farklı rivayetler söz konusudur. Çoğu kişiden kabul gören rivayete göre; Selimiye’nin yapıldığı arsanın eskiden bir lale bahçesi olduğu söylenmektedir ve bahçenin sahibi bu arsayı satmak istememiştir. Sahibin ikna edilmesinde etkili olan şey de; caminin içine bir lale figürünün yapılması isteğinin kabul görmesidir. Mimar Sinan’ın bu isteği yerine getirmek için ve isteği yerine getirirken de arsanın sahibinin ters tutumuna atıf yapmak için ters lale figürünü camiye koyduğu söylenmektedir.

Selimiye Camisi’nin Akustik Özellikleri

Geometriyi ve matematiği çok iyi kullandığı için mimar kişiliğinin yanı sıra çok iyi bir mühendis olarak da anılan Mimar Sinan, ustalık eseri Selimiye’nin yapımında “birim daire metodu” isimli bugün dahi mantığı çözülemeyen kendisine has bir yöntem kullanmıştır. Eserin akustik anlamdaki başarısını da bu yöntem üzerine inşa eden Mimar Sinan’ın Selimiye yapımındaki en ufak bir taş parçasının yerini bile uzun hesaplamalar sonucunda belirlediği bilinmektedir. Bu nedenle de cami bugün bile dünyadaki önemli mimari eserler arasındadır. Mimar Sinan’ın eserlerinde dikkat ettiği akustik özelliklerini sıralayacak olursak;

  • Yaptığı yapının içerisinde sesin homojen dağılmasını hedeflemiştir.
  • “Optimum çınlama zamanı”nın gerçekleşmesine de özen göstermiştir.

Eserlerinde akustik anlamında bu 2 etmene dikkat eden Mimar Sinan’ın başarılı camiler yapışında bu unsurları yerine getirme noktasındaki özverili çalışmasının da büyük önemi vardır.

Selimiye Camisi’nde Kullanılan Deve Kuşu Yumurtaları

Ülkemiz tarihinin önemli ismi Mimar Sinan, yıllar önce devekuşu yumurtalarının haşereleri rahatsız ettiğini keşfetmiştir ve bu keşfinden kalfalık dönemi eseri Süleymaniye Cami’de yararlandığı gibi ustalık dönemi eseri Selimiye Cami’de de yararlanmıştır. Selimiye’nin inşası sırasında içinde yoğun miktarda devekuşu yumurtası bulunan Horasan harcından yararlanan Mimar Sinan, bu yöntem sayesinde caminin yıllara meydan okumasına katkı sağlamıştır.

Zemin Oturma

Mimar Sinan, Selimiye Cami’yi yapmaya başlamadan önce caminin yapımında kullanmayı düşündüğü tüm malzemeleri yapıtın konumlanacağı araziye getirtmiş ve araziye yığmıştır. Böylelikle kullanılacak malzemenin ağırlığıyla zeminin oturmasını hedefleyen Mimar Sinan, büyük bir öngörüyle caminin başına gelme olasılığı olan hasar olasılıklarını sağlamlaşan zeminle çok önceden minimize etmiştir.

Selimiye Cami Şadırvanı

Selimiye Cami’nin içinde asırlardan beri varlığını sürdüren şadırvanın suyu birkaç yıl önce kesilmiştir. İnsanların ibadet etmeden önce içmeleri için müezzin mahfilinin altında konumlanan bu şadırvandan akan suya gereğinden fazla değer verilmesi ve kutsal bir anlam yüklenmesi ayrıca da yine akan suyun rutubet yapması ve içerideki döşemeyi ıslatması nedeniyle bu suyun kesilmesine karar verilmiştir.

Mimar Sinan ve Tezkiretü’l Bünyan

Mimar Sinan’ın kendisini sanata adamış yakın arkadaşı şair, nakkaş ve biyografi yazarı Sai Mustafa Nursi tarafından yazılmış ve Mimar Sinan’ın ağzından anlatımıyla dikkat çeken kitabın ismi Tezkiret-ül Bünyan’dır. Mimar Sinan’ın eserlerinin 344 tanesine atıf yapılan eser özellikle Sinan’ın Kanuni ile yaşadıklarını okuyuculara aktarması bakımından ilgi çekmektedir. Pergelin önemine sık sık atıflar yapılan eserde Mimar Sinan’ın “ustalık dönemi eseri” Selimiye Cami’ye de yer verilmiştir ve bu caminin yapımı öncesinde ve sırasında yaşananlar anlatılmıştır.

Mimar Sinan

“Canın ve gönlün halvet sarayı olan Hazreti Adem’in vücudunu pergelsiz ve cedvelsiz bina eden Allah’a hamdediyorum.”

Ülkemizin tarihi açısından önemli bir eser  olan Selimiye Camisi’ni keşfettikten sonra Türkiye tarihine dair yeni bilgiler edinmek istiyorsanız; “Göbeklitepe Yılı” yazımızı da okumanızı öneririz.

 

 

 

 

 

1 thought on “Selimiye Cami ve Bilinmeyenleri”

  1. Bu üçüncü kışı Edirne’de geçirmekteyiz. Yeşile bürünerek uzanan buğday tarlaları arasında şirin bir kasabayı andıran Eski Tokide oturuyoruz.Burayı çok sevdik. Edirnenin her yerinden görülebildiği gibi, bizim siteden de bütün haşmetiyle, güzelliğiyle Selimiye görürünüyor. O’nu seyretmekten ayrı bir zevk alıyorum. Markete giderken bile binalar görüşümü kapatmasın , Selimiyeyi seyrederek gideyim diye dolanarak gidiyorum.
    İkindi namazında Selimiyenin müdavimi oldum. Selimiye, Sultanahmet, Bayezid, Süleymaniye özlemimi unutturup , avutur oldu🌷🌷🌷

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir