Dünyadaki birçok ülkenin simgesi beşeri yapılarken, Japonya’nın simgesi bir doğa harikası Fuji Dağı’dır.

Mükemmel bir simetriyle yükselen Fuji Dağı, 3776 metre yüksekliğindedir. Yazın bile karla kaplı zirvesi güzelliğine güzellik katar. Açık ve güneşli bir günde başkent Tokyo’dan görülebilen Fuji Dağı, Japonya’nın en yüksek dağıdır. Konik yapılı zarif Fuji’nin ne zaman oluştuğu tam bilinmese de ilk patlamalar yaklaşık 600.000 yıl önce meydana gelir. Bugünkü dağ birbirini izleyen 3 volkanın birleşimidir.

Fuji Dağı’nın isminin nereden geldiği belirsiz olsa da en yaygın düşünce Japonca dağ anlamına gelen ‘san’ ile birleştiğinde ateş anlamına gelen ‘ainu’ kelimesinden türediğidir. Aktif bir yanardağ olan Fuji, en son 1707 yılında patlar. Günümüzde ise kabuğundaki çatlaklardan buhar püskürtür. Ayrıca bölgenin sahip olduğu yeraltı suları; kağıt, kimya endüstrileri ve çiftçiler için oldukça elverişlidir.

Fuji Dağı’nın zirvesine tırmanmayı dinsel bir faaliyet olarak görenler gibi tırmanışı fiziksel bir arınma aracı olarak da gören vardır. Sadece spor yapmaya meraklı ziyaretçiler bile zirveye ulaştıklarında ruhsal bir iyileşmeden bahseder. Yılın her vaktinde tırmanışa izin vermeyen Japon hükümeti, bu süreyi 1 Temmuz – 27 Ağustos olarak belirler. Ancak sezon dışında tırmanış yasak olsa da pek çok tesis açıktır. Kutsal bir dağ olarak kabul edilen bu dağın hem zirvesinde hem de çevresinde çok sayıda tapınak ve mabet bulunur. Bu yüzden zirveye tırmanışın ayrı bir manevi hissiyatı olduğu söylenir.

Japon kültüründe önemli bir yere sahip olan Fuji, birçok sanat eserine de konu olur. 2013 yılında ise UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil olur.