Akdeniz’in Kadim Kenti: Sagalassos
Bugün sizleri Batı Torosların eteklerinde bulunan Sagalassos Antik Kenti’ne götürmek istiyoruz.
MÖ 333’te Büyük İskender’in fethettiği kent, MÖ 25’e gelindiğinde Roma hakimiyetine geçer. Roma İmparatoru Hadrian’ın Sagalassos’a Pisidya eyaletinin birinci kenti unvanını vermesiyle en büyük anıtlar buraya inşa edilmeye başlanır. MS 600’lerde yaşayan veba ve deprem gibi felaketlerin ardından kent çöküş yaşasa da yaşam 13. yüzyıla kadar devam eder. İlk kez 1706’da Paul Lukas’ın seyahatnamesi sayesinde keşfedilen Sagalassos Antik Kenti’nde 1990’dan beri her yaz Leuven Üniversitesi önderliğinde kazı çalışmaları yürütülür.
Antik Çağ’ın en uzun süreli seramik üretim merkezi olan ve Burdur’un Ağlasun ilçesine 7 km uzaklıkta yer alan Sagalassos’ta bölgenin halkı da ekiple birlikte çalışır. Antik kentten çıkarılan ve restore edilen eserlerde Ağlasun halkının emekleri son derece değerli ve önemlidir. Ağlasun Sagalassos’un her açıdan bir uzantısıdır. Ağlasun adının Sagalassos’tan geldiği düşünülürken Selçuklu Türkleri bölgeye geldiğinde bugünkü Ağlasun’a yerleşir.
Unesco Dünya Kültür Miras Listesi’ne geçici kabul alan bu antik kentte bugün; restore edilmiş ve suları çağlayan anıtsal bir çeşme, iki kemerli kapı, yaklaşık 13 metre yüksekliğinde onursal sütunlar, kütüphane, kent konağı, Roma hamamı ve agorayı (meydanı) çevreleyen eserlerin kalıntıları görülür. Mamut kalıntılarından Roma imparatorlarının anıtsal boyuttaki heykellerine kadar birçok tarihi esere ev sahipliği yapan Sagalassos Antik Kenti’nde dünyanın en yüksek rakımlı 9.000 kişilik tiyatrosu bulunur. Bölgeden çıkarılan eserler ise Burdur Müzesi’nde sergilenir.
Sofos olarak 8-10 Haziran tarihleri arasında Sanat Tarihçisi Feride Bozcu (@feridebozcu) ile Sagalassos Antik Kenti’ni keşfediyoruz. Üstüne üstlük Tıp Tarihçisi Rana Babaç Çelebi (@ranababaccelebi) ile mis kokulu gül tarlarına gidiyor, hasadımızı yaptıktan sonra kendi parfümlerimizi üretiyoruz.
Bu deneyim dolu keyifli turumuzda son kayıtları alıyoruz! Kaçırmayın!